Geçen hafta manşetlerde Türkiye’nin Fırat Kalkanı’na benzer bir operasyonla İdlib’e gireceği yönünde bir atmosfer yaratılmıştı. Öyle ki MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Kerkük 82, Musul 83” diye başlattığı sıralamayı “İdlib 84, Afrin 85” diye sürdürenler bile olmuştu.
Ancak, İdlib konusunda durum çok farklı. O yüzden İdlib meselesine biraz mercek tutmakta fayda var.
İDLİB, RUSYA’NIN YÖNETTİĞİ ÜÇ OPERASYONDAN BİRİ
İsterseniz, İdlib ile ilgili bütün detayları madde madde sıralayalım:
- Fırat Kalkanı operasyonu, planları Genelkurmay Karargâhı’nda MİT ile birlikte planlanan, Dışişleri Bakanlığı’nın ABD ve Rusya ile eşgüdüm sağlamasıyla, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurları ile birlikte icra edilen bir operasyondu. İdlib operasyonu ise Rusya, İran, Suriye ve Türkiye’nin Astana’da vardığı mutabakatın bir ürünü.
- İdlib operasyonu, Esad yönetimi ile uluslararası toplumun ‘terörist unsur’ olarak görmediği isyancı silahlı grupların Astana’da vardığı çatışmasızlık mutabakatına uyulup uyulmadığını gözetlemek için tasarlanan üç operasyondan biridir.