Bir AK Parti kurucusu ile telefonda konuşuyorduk. Havaalanında
CIP bölümünde geciken uçağı bekliyormuş. Beni aramadan önce,
karşıdaki ekranların ve gazeteliğin fotoğrafını çekip göndermiş.
Dört ekrandan üçünde Ömer Çelik görünüyor. Dördüncü ekran da
İngilizce yayın yapan bir kanal ve büyük ihtimalle Türkçe yapılan
bir basın toplantısını vermiyor. Gazetelikte ise Türkiye’nin en çok
satan gazetesi SÖZCÜ’nün yanı sıra, Cumhuriyet, Birgün, Yeniçağ
gibi gazeteler yok.
“İşte bu fotoğraflar yüzünden kaybettik” dedi.
Sonra şöyle devam etti:
“Bu kadar imkana, bu kadar tek sesliliğe rağmen kendimizi
anlatamamışız. Demek ki anlattığımız hikayede bir sorun
var.”
Daha sonra Ankara il yöneticilerinden biriyle
sohbet ettim. “Kaybettik ama belliydi” dedi.
O da adayın teşkilata ayak uyduramamasından yakınıyordu.
“Teşkilat elinden geleni yaptı ama aday yanlıştı”
dedi.
Seçim sürecinde İstanbul’da görev yapan bir AK Partili de parti
teşkilatında konuşulan şu detaya dikkat çekti:
AK Parti’nin kazandığı 15 ilçede AK Partili ilçe belediye başkan
adayları Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali
Yıldırım’dan fazla oy almış. AK Parti’nin kazandığı 10
ilçede Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım’dan fazla
oy almış.
Çarşamba günü konuştuğum üçüncü kişi de AK Parti’nin kurucu
kadrolarından biriydi. İstanbul konusunda yapılan açıklamalara,
açıklamaları yapanların da inanmadığını söylüyordu. Sohbet
ilerledikçe eleştirinin dozunu artırdı ve şöyle konuştu:
“Yenilgiye kılıf arıyorlar. Başarısız yönetici kadrolar
iktidar gücünü kullanarak ‘sonucu tersine çevirebilir miyiz’
arayışı içindeler. Bunları bırakıp içeriye kula...