Türkiye, bütün itirazlara rağmen referandum konusunda inat eden Barzani yönetimini köşeye sıkıştıracak, Erbil’e karşı Ankara ile Bağdat’ı yaklaştıracak siyasi, askeri ve ekonomik adımlar atacağını ortaya koydu. Bu konuda artık Barzani tarafının tavrını netleştirmesi, Türk tarafının adımlarını hayata geçirmesi bekleniyor. O yüzden bu konuyu kısa geçip Suriye, Türkiye-Rusya ve Türkiye-ABD ilişkileri gibi konulara biraz göz atalım:
SURİYE’DE ‘ABD GERİLİMİ’
Suriye’de Beşar Esad yönetimi, ülkenin yüzde 87.4’ünü yeniden kontrol altına aldığını açıkladı. Rusya destekli rejim ordusu, IŞİD’in elindeki son büyük kale Deyrizor’u ABD destekli YPG’den önce güneyden kuşattı. Esad’ın dışişleri bakanı Velid Muallim, ülkede kontrolü tamamen ele geçirdikten sonra ABD’nin ‘yasadışı varlığı’nın da sona ermesi gerektiğini söyledi. Rejime bu konuda destek veren Rusya’nın askeri birlikleri ülkenin batısındaki operasyonlar sırasında ABD askerleri ile birkaç kez tehlikeli bir şekilde karşı karşıya geldi.
SURİYE’DEKİ MÜTTEFİK
Suriye topraklarında Rusya ile ABD arasındaki gerilim tırmanırken, Türkiye, Rusya ile işbirliğini arttırıyor. Rusya lideri Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında Suriye konusunun da masaya yatırıldığı yoğun bir diyalog var. Fransa gibi ülkeler önceki gün İdlib’deki hava operasyonunda 150 sivili öldürdükleri iddiasıyla Rusya ve Esad rejimini kınarken, Türkiye’den herhangi bir tepki gelmedi. Ankara, Rusya’nın iddiayı yalanlamasını dikkate aldı. Rusya destekli Esad birliklerinin, ABD’yi ve YPG’yi atlatarak yaptığı Deyrizor manevrası da Ankara’yı memnun eden gelişmelerden biri oldu. Bütün bunlar, Türkiye’nin Suriye’deki askeri ve diplomatik müttefikinin ABD ve NATO ülkeleri değil, Rusya ve İran olduğu yorumunun önünü açıyor.
WASHINGTON’UN DELİLİ O GRAFİK