Ancak, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin mevcut durumu ile gidişatı, açık bir şekilde Rusya’nın lehine olan, Rusya’nın baskın bir şekilde yönlendirdiği bir hal aldı.
En önemli sorun şu: Rusya, Türkiye’yi doğalgaz, petrol, S-400, (orta vadede) nükleer enerji sattığı/satacağı, karşılığında on milyarlarca dolar aldığı/alacağı bir pazar olarak görüyor. Bununla da kalmıyor, Türkiye’nin Avrupa Birliği ve ABD ile yaşadığı sorunları, bariz bir şekilde bu durumun kalıcı hale gelmesi için koz olarak kullanıyor.
Rusya’daki Türk yatırımcıların yaşadığı sıkıntılar, Rusya’ya seyahat eden Türklerin halihazırda sınır kapılarında karşılaştığı muamele, yüksek vize ücretleri, Rusya’ya ihracat yapan firmaların, nakliyecilerin, TIR şoförlerinin yaşadığı sorunlar aynen devam ediyor.
“Öyle ama Rus turistler, turizmcilerimizin can damarı” diye bir teselli buluyoruz ama Rus acentelerin neredeyse “maliyetine” diyebileceğimiz “ucuz tatil” dayatmaları karşısında, Türk turizmcilerin çok fazla hareket alanı kalmıyor.
SURİYE’DE DE DURUM AYNI
Astana’da, Soçi’de Türkiye ile işbirliği yaptığı izlenimi veren Moskova’nın kısa süre içinde Suriye rejiminin, daha doğrusu Beşar Esad’ın çıkarları doğrultusunda hareket etmeye başladığı da gözlerden kaçmıyor.