O gün de Genel Kurul salonuna eşi Sare Hanım’la gelmişti. Saçlar damat tıraşı gibiydi ve alışık olmadığımız bir şıklıktaydı.
27 Ağustos 2014’ü anımsayınca, ister istemez Davutoğlu’nun yakında parti kuracak Ali Babacan ile tek çatı altında bulunmasının imkansız olduğunu düşündüm. Zira Babacan’ın en büyük destekçisi olan Abdullah Gül, siyasi hayatının en büyük darbesini o gün yediğine inanıyor ve o manzaranın ortaya çıkmasında kritik bir rol oynadığı için Davutoğlu’nu affetmiyor.
Çünkü Davutoğlu’nun genel başkan seçildiği kurultay, özellikle Gül’ün Çankaya Köşkü’ndeki son gününe denk getirilmişti ve “kardeşi” Tayyip Erdoğan’a ve Davutoğlu’na rağmen AK Parti liderliğine soyunmasının önü Anayasal açıdan kesilmişti.