Bu aralar seçim kampanyasında dini konular öne çıkıyor.
“Züğürt Ağa” filmini izler gibi izliyor, gülsek mi
ağlanacak halimize bilemiyoruz.
Hatırlarsınız; Seçimde sadece bir oy çıkan Ağa (Şener
Şen), marabalar o oy için “ben vermişem”
diye öne atılınca kızıp “bu oy sizin ise benim oyum nere
gitti” diye bağırıyordu. Kahya şapkasını kaldırıp içinden
bir kağıt çıkararak, “İşin gerçeği budur. Şih (şeyh)
cennetten bize güzel yerler ayırmış” sözleriyle
savunuyordu kendisini.
31 Mart 2019 Seçimleriyle ilgili haberleri
tarayınca, AK Parti’ye ya da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’a oy verince ahirette olumlu sonuçlarının
görüleceğini iddia eden en az üç siyasetçi buldum.
Diğer taraftan, “Ezanı protesto ettiler”
iddiasının miting meydanlarında kullanılması, camilerde kahvaltılı
seçim propagandası, Cuma vaazında AK Parti’ye oy istenmesi,
muhalefete beddua eden imam, camiden Dombra çalınması gibi başka
örnekler de verebilirim.
AK Parti’nin dini kullanarak oy kazandığını düşünüyor olacak ki
Millet İttifakı’nın İstanbul adayı Ekrem
İmamoğlu da adeta “benim neyim eksik”
dedi. Yeni Zelenda’daki katliam kurbanları için
Mevlüt okutturduğu Eyüp Sultan Camii’nde imamın
yerine geçerek Yasini Şerif okudu. Birileri de
İmamoğlu’nu cep telefonu ile kaydedip sosyal
medyaya servis etti. 10 YIL KARŞILAŞTIRMASI Hiç
merak ettiniz mi?
İktidar ve muhalefetin son yıllarda dini konuları bu kadar çok ön
planda tutması, adeta “biz daha dindarız” yarışına
girmesi toplumda, daha da önemlisi gençlikte karşılık buluyor
mu?
Bu konudaki ilk iddia, Milli Eğitim Bakanlığı
üzerinden gündeme gelmişti. 2018 bahar aylarında
İmam Hatip Öğrencilerinin “deizme”