Ulaştırma Bakanlığı ve Başbakanlık yaptığı dönemden, en son
İstanbul adaylık kampanyası dönemine dek hep yakından izlediğim bir
siyasetçi olması nedeniyle gelişmişti bu olumlu yaklaşımım.
Gerekçem, Yıldırım’ın kullandığı, aklı selim bir ılımlı siyaset
diliydi. İnsani açıdan da bir çok olumlu özelliğini
gözlemlemiştim.
Bu gözlemlerimden yola çıkarak, kavga yerine diyaloğu, kibir yerine
mütevazılığı, sertlik yerine makulü, güç yerine vicdanı, çıkar
yerine hakkı tercih ettiğini düşünüyordum.
Hem halk arasında hem siyasi partilerde, muhalefet cenahında da
Yıldırım’a benzer bir yaklaşım olduğunu görüyor, duyuyordum.
Nitekim, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakanlık ve
TBMM Başkanlığı sırasında geliştirdiği çok yapıcı ilişki de bu
özelliğinin bir sonucuydu. Kılıçdaroğlu da sohbetlerimizde
Yıldırım’la ilgili benzer düşüncelerini saklamıyordu.
İstanbul kampanyası sırasında da ısrarlara rağmen belden aşağı bir
kampanya yürütmediği gibi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve
partisinin kullandığı sertlik yanlısı söylemlere pek prim
vermedi.