Kaç bakanlığın başında “milli” ifadesi var
biliyor musunuz?
Sadece iki.
Eğitim Bakanlığı ile Savunma
Bakanlığı.
O kadar önemlidir bu iki bakanlık.
İsmet Yılmaz, bürokrasiden siyasete hızlı bir
giriş yaptıktan sonra işte bu iki bakanlıkta da görev yaptı.
Bu iki çok önemli bakanlığı bir dönem kendisine emanet ettiklerine
göre İsmet Yılmaz da AK Parti için o kadar önemli
bir isim.
O “önemli” isim, Sivas’ta
katıldığı bir toplantıda partisinin belediye başkan adayı
Hilmi Bilgin’e oy isterken “Vereceğiniz
oy, Ruz-i Mahşer’de berat belgelerinizden biri olacaktır”
demiş.
Bu cümleyi okuyunca başta tereddüt edip, “aklı başında bir
insan böyle bir cümle kurmaz” diye düşündüm.
İyi bir siyasetçi hiç kurmaz.
En azından Ankara’da,
İstanbul’da, Yozgat’ta,
Diyarbakır’da AK Parti’li adaylara oy verecek
diğer Müslümanları düşünür.
Onların günahı ne?
Sivas’taki AK Parti seçmenleri mahşer günü hesap
verirken “Bakın benim berat belgem var, Hilmi Bilgin’e oy
verdim” diyecek!
Diğer kentlerdeki AK Parti seçmenleri bu ayrıcalıktan mahrum
kalacak!
Mizah konusu yapmak bile zorken, öyle bir cümlenin kurulduğundan
emin olmak istedim.
O yüzden görüntüsünün çıkmasını bekledim.
Kendi sesinden duydum.
Gerçekten söylemiş.
Ruz-i Mahşer’deki berat belgelerinin neler olduğunu, Hilmi
Bilgin’e oy vermenin Ruz-i Mahşer’de ne işe
yarayabileceğini ilahiyatçılar tartışır nasıl olsa.
Ben İsmet Yılmaz’ın bu sözlerini nasıl izah
edeceğini merak ettim.
Madem o kadar önemli bir insan.
Kendince önemli bir izahatı vardır elbet.
Beklediğim yanıt, cumartesiyi pazara bağlayan gece yarısından
son...