Eşine defalarca şiddet uygulayıp iki çocuğunu katleden şahsın, defalarca şikâyet edilmesine karşın hiçbir yaptırımla karşılaşmadığı ortaya çıktı.
Şaşırdık mı? Hayır, şaşırmadık. Çünkü bu tür olayları çok görüyoruz ve bu tür suçların failleri, her zaman mevzuattan açık bir kapı bulup özgür kalabiliyorlar.
Bu haberleri okuduktan sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun polise yaptığı, “Okul etrafında uyuşturucu satıcıları görürseniz ayaklarını kırın, suçu bana atın” çağrısına bakışım değişti. Kendimi “Bakan da herhalde yargıya güvenmiyor. Ön kapıdan teslim edilen zanlıların arka kapıdan çıkmasına isyan ediyor” derken buldum.
Sonra bu görüşe körü körüne inanmaktansa kendisine “Siz de mi yargıya güvenmiyorsunuz? Neden öyle dediniz” diye sormanın daha mantıklı olduğunu düşündüm. Aradım ve sordum. Bakan Soylu, tereddüt etmeden şu yanıtı verdi:
“Yargıya güveniyorum, çünkü bu konuda görevini tam yapıyor. Ben olayın büyüklüğüne dikkat çekmek için bu ifadeyi kullandım. Kararlı olmalıyız, kararlılığımızı göstermeliyiz. Başka türlü dikkat çekemeyiz. İki yıldır bunu söylüyorum, hiçbir polis gidip ayak kırmadı.”
ERTESİ GÜN BAŞKASINI BULUYORLAR ÇÜNKÜ...