Aylardır, Ankara’daki kütüphanelerde, yeni nesil kahvecilerde “soru çözen” gençleri izliyorum.
Evet, özellikle “soru çözen” diyorum, çünkü acımasız bir yarışın, öğrenmeyi değil, soru çözmeyi ve sorular üzerinden ezber yapmayı esas alan masum kurbanlarından söz ediyorum.
Biri bir köşede, önünde “eser özetleri” başlıklı bir kitap, telefonundan bir youtube kanalındaki videoyu izliyor. Kamera karşısında bir edebiyat öğretmeni, Cumhuriyet Dönemi yazarlarının eserlerini bir iki cümlede anlatıp, eserdeki karakterleri sayıyor.
Örneğin, Yaşar Kemal’in dev eseri İnce Memed’i “köy yaşamını ve orada ortaya çıkan çatışmaları anlatıyor” cümlesi ile özetliyor ve bütün olayı İnce Memed ile Abdi Ağa arasındaki bir çekişmeye indirgiyor.
On dakikalık videoda 12 eser özeti var.
Başka var mı diye merak edip bakıyorum. Binlerce videoyla karşılaşıyorum. Bir video “9 dakikada 36 eser” başlığı ile yayınlanmış ve onbinlerce kez izlenmiş.
İçeriğine bakıyorum, Necati Cumalı’nın “Acı Tütün” eserini “Hasadı düşük fiyattan kapatmaya çalışan tüccara karşı verilen mücadele ve Yusuf’un yok pahasına satmak yerine tütünleri Cumhuriyet Alanında yakması” olarak geçiştirmiş.