Günlerden 1 Nisan’dı ama ekranda izlediğimiz
şaka değildi!
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, oy
sayım işleminin nasıl yapıldığına dair detayları paylaşarak, AK
Parti’nin 17 bin 100 oyunun başka partilere
yazıldığını anlatmaya çalışıyordu.
Son 17 yılda, yapılan seçimlerin tamamına
yakınında başarısız olan CHP’lilerin bu tür açıklamalarına
alışıktık ama bir AK Parti’linin bir yenilgiyi bu şekilde
açıklamaya çalışmasına ilk kez tanık oluyorduk.
AK Parti, geçmiş seçimlerde aldığı büyük oylarla muhalefet
partilerinin seçmenlerine büyük hayal kırıklıkları yaşatır,
muhalefetten gelen benzer bütün eleştiri ve itirazlara kulak
tıkardı.
Yavuz’un bu açıklamalarıyla vücut bulan AK
Parti’nin “hak arama çabası” dahi, Millet
İttifakı’nın İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu’nun her
şekilde kazandığını gösteriyordu. Neden mi?
İstanbul ölçeğinde düşünün bir kere:
– İstanbul’da Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’ın ve Binali Yıldırım’ın
fotoğrafı olmayan sokak yoktu neredeyse. Yıldırım
ile bakanlar bir taraftan çalışırken, devletin bütün olanaklarını
seferber eden Erdoğan başka bir taraftan
sokaktaydı. Erdoğan, bazen bir günde 5-6 ilçe
dolaşıyordu o ilçelerde düzenlediği mitingler onlarca televizyonda
canlı gösteriliyor, onlarca gazetede manşetten veriliyordu.
Yıldırım ile İmamoğlu’nun
kampanya olanakları arasında uçurum vardı.
– Seçim günü her sandık kurulu başkanı ve başkan yardımcısı mevzuat
gereği kamu görevlisiydi. AK Parti’nin her sandıktaki müşahitleri
ve gönüllüleri diğer partilerden hem fazla hem daha
organizeydi.
– Bütün geçmiş seçimlerde olduğu gibi bir sandık açıldığında, çıkan
oyların geçersiz olup olmadığına sandık başkanı olan kamu
görevli...