Mayıs 2023 seçimleri sadece bir seçim değil, aynı zamanda bir istiklâl ve istikbal mücadelesidir.
FETÖ, PKK, DHKP-C, MLKP ile mücadelede canını, gövdesini ortaya
koyanlar ile FETÖ’ye, PKK’ya demokrasi maskesi altında taviz
vereceklerin seçimidir.
PKK’nın belini kıranlar, HDP’yi PKK’nın siyasi uzantısı, FETÖ’yü
CIA destekli terör örgütü olarak görenler ile Doğu ve Güneydoğu’da
özerklik vaat edenlerin, HDP’li bakanlar atayacakların, FETÖ’cüleri
serbest bırakacakların seçimidir.
Türk-İslam davasını yaşatanlar, Kızıl Elma hedefine ulaşmak
isteyenler ile Anayasa’dan Türklük kavramını kaldırma planları
yapanların seçimidir.
Yerli silahlar, insansız hava uçakları, uçak gemileri, yerli savaş
tankları üretenler ile ABD derin devletinin uşağı, Türk ve Müslüman
düşmanı, FETÖ ve PKK sevicisi Michael Rubin ile aynı dili
konuşanların, Baykar’a dokunma, yaptırım uygulama sözü verenlerin
seçimdir.
"Ülkemizi böldürmeyeceğiz", "Bayrağı yere düşürmeyeceğiz", "Mîsâk-ı
Millî sınırlarını koruyacağız" diyenler ile CHP Genel Merkezi’nde,
Türk bayraklarını kaldırma suretiyle PKK zihniyetli, terör
zihniyetli, özerklik isteyen Nuşirevan Elçi gibi şahısları
Atatürk‘ün kurduğu partinin Genel Başkanı’na baş danışman
yapanların seçimidir.
FETÖ’cülerin şehit ettiği rahmetli Necip Hablemitoğlu’nun
"Köstebek" kitabında da ifade ettiği gibi 90’lı yıllarda emniyette,
MİT’te, FETÖ’cülerin istihdam edilmesine göz yuman, 90’lardaki
parlamenter sistem aşıkları, başbakanlık özlemi çekenler ile
devletin en derin damarlarına sızmış köstebekler ile ölümüne
mücadele edenlerin seçimidir.
Ekonomide sadece faizi artırın diyenler ile faizleri düşürüp,
yüksek teknolojik ürünler üretip, Akdeniz’de, Karadeniz’de petrol
aramaları yapıp muvaffak olan, ülkenin en büyük gideri olan
enerjiyi bulanlarla, ülkenin dalgalı ekonomisini sağlam temeller
üzerine oturtmaya çalışanların seçimidir.
Entel, dantel cümlelerle, kibir ve egolarıyla her şeye “Biz
biliriz”, “Ne yaparsanız yapın memnun kalmayız”, “Biz bilgeyiz”,
“Siz cahilsiniz” diyenler ile halkın diliyle konuşan, halkın
içinden gelen, halkı ile gülen, halkı ile ağlayanların
seçimidir.
Rakı masalarında ülkeyi yıkıp tekrar kuranlar ile Atatürk‘ü kendi
tapulu malı olarak görenler, her türlü saygısızlığını,
görgüsüzlüğünü, inançlara düşmanlığını, ezan sesi duyunca her türlü
İslami değere karşı kudurmuş gibi ağzından salya akıtıp “Ama ben
Atatürkçüyüm” yalanı ve maskesi ile kin ve nefretini kapatmaya
çalışanlar ile Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal
Atatürk‘e ölümüne bağlı, ilke ve inkılâplarını gerçek Atatürk
değerleri ile uygulayan, ilerleyenlerin, çağ atlayanların, vatanı
ölümüne savunanların, her türlü inanç ve görüşe saygı duyanların
seçimidir.
Bu seçimler ülkenin Suriye politikasını stratejik derinliklerine
gömenler, bu stratejik derinlikleri yüzünden bombalanan mazlumlara
sahip çıkınca, “Ama ben tek başıma karar vermedim” bahanesine
sığınanlar, yol arkadaşlarını, dava arkadaşlarını yarı yolda
bırakanlar, “Rahmetli Erbakan‘ın izindeyiz” deyip CHP ile aynı
masada oturanlar ile mazlumların hamisi olanların, Azerbaycan ile
Ermenistan arasında Azeri kardeşlerimizin yanında olanların,
Filistin-İsrail savaşında Filistinli mücahitlerin yanında
olanların, dün Davos’ta “One minute” diyenlerin, zalimin zulmünü
yüzüne haykıranların, “Dünya beşten büyüktür” diyenlerin
seçimidir.
Bu seçimler Kur’an-ı Kerim’i yakanlar, NATO üyeliğine izin
verdirmeyenler ile “Kur’an-ı Kerim yakmaya ara verdik, Mayıs
seçimlerini bekliyoruz” diye umutla İsveçlilerin başa gelmesini
bekleyenlerin seçimidir.
Biz bu seçimin ne demek olduğunu biliyoruz.
Rahmetli Eşref Bitlis, rahmetli Uğur Mumcu, rahmetli Turgut Özal, rahmetli Necip Hablemitoğlu neyi savunduysa biz de onu savunuyoruz ve RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın, DEVLET BAHÇELİ’nin yanındayız.
Olmaya da devam edeceğiz.
Fırsat vermeyeceğiz.
Allah köstebeklere, hainlere, teröristlere, satılmışlara, CIA, Mossad maşalarına fırsat vermesin!