Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğundan beri hiç olmadığı kadar kritik bir dönemden geçiyor.
Dört tarafı sarılmış; büyüyen, gelişen, süper güç olma yolunda ilerleyen Türkiye Cumhuriyeti kıskaç altına alınmak istenmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin, en büyük, en sinsi düşmanı ABD'dir.
FETÖ'yü ininde besleyen, PKK/PYD/YPG'ye silah ve para veren, Yunanistan’a askeri üsler kuran, silah yığan ABD.
Çetin bir mücadele dönemindeyiz.
Bir yandan İHA'lar, SİHA'lar; bir yandan yerli savaş gemileri, silahlar, yerli otomobil üretirken; bir yandan da doğalgaz ve petrol aramalarıyla başarılı olmamız ile beraber TÜRKİYE SÜPER GÜÇ OLMA YOLUNDA SAĞLAM ADIMLARLA İLERLİYOR .
Bu süreçte, ordusu ile güçlenen, istihbaratı ile destanlar yazan Türkiye Cumhuriyeti devletimiz, bunlara ek olarak kesinlikle Teşkîlât-ı Mahsûsa'nın günümüze uyarlanmış halini hayata geçirmelidir.
MİT kontrolünde olması gereken bu yapı, vatan savunmasında legal olarak yapamadığımız savunma olaylarını, olabilecek her yol ile yapmaya çalışmalıdır.
Doktor, öğretmen, akademisyen, gazeteci, televizyoncu, iş adamı, mühendis, diplomat her meslek gurubundan olması gereken bu yapı, olağanüstü hallerde vatanın savunması için canını ortaya koyabilecek, karşı istihbarat toplayacak; vatana ihanet eden her kimse, teröre destek veren her kimse, gerekli müdaheleyi yapmalı, gerekli mücadeleyi vermelidir.
FETÖ ve PKK militanlarını besleyen, koruyan başta ABD ve Avrupa ülkerinde karşı hamleleri yapmalı, bize vurdukları yerden vurmalı ve yeri geldiği zaman insan hakları, demokrasi gibi sadece kendileri için geçerli saydıkları kavramları bir kenara bırakıp ASALA ile mücadele edildiği gibi mücadele etmelidir.
Bu ülkede bir daha kimse vatana ihanet etmeye cesaret edememeli ve bize korku salmaya çalışan ABD'ye karşı da gereken cevabı vermeliyiz.
MİT dışında böyle işlere bakacak bir yapı şarttır.
Yapmak zorundayız.
HDP ile bir hesabımız var.
FETÖ ile bir kavgamız var!