Deneme türünü çok sevdiğimi, onun özgür açılımına hayran duyduğumu okurlarım bilir. Deneme türünün ustalarından biri de Melih Cevdet Anday’dır. Konu, kavram üzerinde çeşitlemeler yaparken, edebiyatla düşünceyi bir potada eritir.
Böylece ne edebiyatın lûgat paralamalarına düşer ne de düşünce, felsefe konusunda bilgiçlik taslamak gibi bir yanlışa.
Anday, okuyarak, düşünerek kendini yenilediği için okuru da o yeniliği algılar, hele ki iyi bir okursa sindirir. Bu noktadan sonrası bambaşka bir hal alır.
Yalçın Armağan’ın yayına hazırladığı ‘Suçumuz Edebiyat’ başlıklı ‘Edebiyat Yazıları’nı okurken Anday’ın düşünce yapısı, düzyazısı üzerine yeniden düşündüm. Bilirsiniz, her iyi yazarı yeniden okudukça farklı saptamalarda bulunursunuz. Melih Cevdet Anday bu açıdan en zengin kalemlerimizden birisidir.
‘Suçumuz Edebiyat’ın ‘Önsöz Yerine’ başlıklı yazısını okuduğunuzda sanatın, sanatçının, edebiyatın, edebiyatçının toplum içindeki yerini düşünecek, yücelmesi için çaba göstereceksiniz.