ARKEOLOJİ ve sanat tarihi ile ilgilenen herkes Nezih Başgelen adını, yayımlarının önemini bilir.
Galatasaray’daki Arkeopera hem yayınevinin mekânıdır hem de
uzman konuşmacıların salonu.
Kitapların bulunduğu yerlerin iki düşmanı yangın ve su
baskınıdır.
Arkeopera ne yazık ki bir su baskınına uğramış.
O kitapları yeniden basamazsınız, su yemiş olanları da yeniden
vitrine koyamazsınız.
Umarım gerek Arkeoloji ve Sanat Dergisi, gerek diğer yayınları
devam eder.
Başgelen’in açıklamalarında beni en çok üzen bölüm, su altında
kalmış kitapların, belgelerin akibetidir. Yerine
konulamayışıdır.
Örnek verelim.
Yurtdışında bu alanda kitap basan bazı yayınevlerinden alınan
kitapları bir daha almak mümkün değildir, çünkü o yayınevleri
kapandı.
Yılların koleksiyonunu yeniden oluşturmak da mümkün değildir.
Bu su baskınından sonra Başgelen, sigorta durumu, uygulaması
konusunda bazı bilgiler verdi. Sigorta şirketlerinin böyle
durumlarda kitabın önemini ve biricikliğini gözönüne alarak ödeme
yapmalarını anımsatıyorum. Çünkü bu kitaplar, bu malzeme kolayca
temin edilemeyeceği için özel bir muamele yapmalarını
öneriyorum.
Gönül ister ki böyle koleksiyonlar için su geçirmez, yanmaz
malzemeler kullanabilelim. Ama bir kişi bu yatırımın altından
kalkamaz.
Bu felâket gerçekleştiğinde, kitapsever dostlarımızın davranışları
da beni çok mutlu etti.
1365 seçkin kitap ağır hasar görmüş.
Sanatçılar, arkeologlar, okurlar bizim kaybımızı yerine koymak için
‘Kültür Dostları’ olarak internette büyük bir kampanya başlattılar
diyor Başgelen.
Bu kampanyadan söz etmem, kitap yayınlarının ve derginin çıkmasının
sağlanması konusunda katkılara çağrıdır.
Nezih Başgelen olayı anlatıyor:
“Su baskını haberini...