MÜZİSYEN Fulya Özlem’in bana gönderdiği notu okuyalım:
“Sayın Doğan Hızlan
Yıllardır okurunuzum, bugün de Leyla Gencer’le ilgili yazınızı duygulanarak okudum. Leyla Gencer, rol modellerimden biridir, yıllar önce Zeynep Oral’ın kendisiyle ilgili yazdığı ‘Tutku’nun Romanı’ ile onu tanımıştım ve o gün bugündür hayranıyım.
Ben de naçizane sopranoyum, ancak Batı klasik müziği icra etmiyorum; son albümümde yirminci yüzyılın başındaki şehir musikimizden etkilenerek kantolar, tangolar ve fasıl şarkıları besteledim ve kanunda Fotini ve utta Marina Hanım’la bu yeni bestelerimi seslendirdim. O dönemin, Lale ve Nerkis hanımlar, Safiye Ayla, Sabite Tur, Denizkızı Eftalya ve Seyyan Hanım gibi kadın şarkıcıları da en büyük ilham kaynağım. Amacım taş plak dönemindeki kadar sanatsal yönü gelişkin bir şehir müziğini yeniden canlandırmak belki de...”
Adı geçen CD şu:
Fulya Özlem & Akustik Kabare / Mânidar Boşluk*