Bir çok ilde sinema festivalleri düzenleniyor, ödüller veriliyor. Sinemaya emek vermiş kişilerin hatırlanması, unutulmadıklarını gösteren, onları onurlandıran bu davranışı destekliyorum.
Yıllar öncesinde, belli kentlerin tekelinde olan ödüllendirmenin yaygınlaşması sanatın Türkiye coğrafyasında önemsenmesini sağlıyor.
Sinemanın tarihini hatırlatmanın, ustalarını unutturmamanın, kalıcı kılmanın arkasındaki önemli isimlerden birini, Türker İnanoğlu’nu anmak gerekiyor. Bireysel çabası örnek olmalı.
Biyografi kitaplarının eksikliğini sık sık yinelerim, İnanoğlu konusunda da Scognamillo’nun yazdığı kitabı okumalarını isterim.
Festivallerin bir başka işlevi de sanatçılar hakkında biyografi kitapları yayımlanmasıdır.
Ancak bunların okura ulaşması mümkün değil, herhangi bir ödüllü sanatçı ya da ünlü bir yönetmen hakkında yayımlanmış bir kitabı bulamazsınız. Ne yazık ki kitap dağıtımı bizim halledilemeyen sorunumuz.