HİKMET ALTINKAYNAK’ın “100 Temel Eser”* kitabını okurken seçmeler konusunda yaşadıklarımı, deneylerimi, önerilerimi sıralamak istedim.
Günümüzde soluk soluğa yaşayan insanoğlu birinin adına bir seçme yapmasını istiyor. Yüzlerce, binlerce kitap, plak/CD, film arasından tavsiye edilenleri okumak, kısa yoldan bilgi sahibi olmayı arzu ediyor.
Aslında bu, zevkimizi seçenin emrine vermek olarak da özetlenebilir. Çünkü bu tür seçmelerin hem iyi hem kötü yanı vardır.
İyi yanı insanın o sanat kolu üzerine bir bilgi sahibi olması, hiç olmazsa o türün zirvedekilerini tanıması.
Kötü yanı seçenin zevkine göre bir sanat anlayışını benimsemeniz. Artık hangi tür olursa olsun, onun size sunduğu ölçütleri esas alacaksınız.
Müzikten edebiyata, sinemadan resme kadar bu konuda yüzlerce kitap yazıldı. Çoğumuz da onlara göz atmaktan kendimizi alamadık. Ama bence, bu seçmelerin ötesinde insan bir bilgi donanımı da edinmeli.
Edebiyat seçmeleri elbet öğretmen, okur, öğrenci için gerekli bir kitaptır. Acaba bunu okuyan kaç okur, bu kitaplardan bir seçim yaparak yazarını seçer. Günümüzde bu ihtimali çok zayıf görüyorum.