Çok severek okuduğum Alberto Manguel’in kitabından bir not.
“Ayakkabı bağlamayı 17 yaşında öğrenince yazarlıktan başka bir iş yapamayacağımı anladım” diye yazmış.
Aşağı yukarı benim de öğrenmem o yaşlara rastlıyor, belki ben de bu gerekçeyle ilk karalamalarımı çiziktirmeye başladım. İlk yazım 1954’te yayımlandı.
Manguel İstanbul’a geldiğinde bu satırları ona okudum, kaderimizin kesiştiği noktaya değindim. O da kitabını, “Fantastik dostum Doğan Hızlan’a” diye imzalayıp verdi.
Henüz tam öğrenmiş değilim, en münasebetsiz yerde çözülüyor bağlarım.
Köpekler, kediler sizin zaaflarınızı hemen fark ederler.
İzmir’in tanınmış adlarından Benal Arıman’a bir çay davetine gitmiştim, şimdi cinsini hatırlamadığım bir köpecikle birlikte kekimizi yedik. Sanırım ona sempatik bakmamışım ki, geldi ayakkabımın bağlarını gözümün içine bakarak çözdü. Eve kadar bağsız gittim.