Her mesleğin müzesi, o alana emek vermiş olanların hatırlanmasını sağlar.
Birçok alanda meslek sahipleri kitap yazmamışlar, anılarını, izlenimlerini kaleme almamışlardır. Yaşadıkları ülkeye kazandırdıkları, mesleğine verdikleri emekler unutulur gider.
Oysa meslek müzeleri, kuşaktan kuşağa devrolunması gereken bilgileri, eşyayı aktarır.
Hâlâ bir genel edebiyat müzesi kuramadık. Müzik aletleri müzesi de öyle.
İstanbul’da Tevfik Fikret’in, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın, Sait Faik Abasıyanık’ın müzeleri yaşadıkları evlerdir. Bir de Haldun Taner Müzesi açılmıştır.
Ben yerel yönetimlerin, özellikle müze/ev çalışmalarına yatırım yapmalarını öneriyorum.