“Nâzım Oratoryosu”nu(*) dinledim/seyrettim. Beste ve Genco Erkal’ın anlatımı benim bildiğim şiirlere yeni bir boyut kazandırdı, o şiirlerin zevkine daha geniş açıdan vardım.
Türlerin bileşiminden yeni estetik dünyaların doğduğuna inanırım. Hele müzik, beste o şiiri daha okunur, daha dinlenir kılar.
Bu bestenin mükemmelliği, icranın etkisinin yüksekliği nereden kaynaklanıyor?
Çünkü bu beste bir ısmarlama yapıt değildir. Gerek Fazıl Say gerek Genco Erkal, Nâzım’ı okumuş, Türk şiirindeki yerini bilen sanatçılardır. Bilgi duyarlılıkla daha da derinleşiyor, bestecinin ve anlatıcının başarısı bu bilgiden doğuyor.
“Nâzım Oratoryosu”nun DVD’si çıktı, bugün onu alıp aletinize koyduğunuzda, müzikle sözün birleşiminden doğan olağanüstülüğü yaşarsınız.
Fazıl, şairlerin daha geniş kitlece bilinmesini, okunmasını sağladı. Yanan iki şairimizin, Metin Altıok’un, Behçet Aysan’ın şiirlerini de besteledi.