YEMEK ve Kültür* dergisi takip ettiğim yayınlar arasında özgün bir yere sahip.
Yemeğin bir kültür işi olduğunu, tarih içinde Türk mutfağının
niteliğini, sofra adabını, unuttuğumuz yemekleri bize tanıtan bir
dergi.
50 sayıdır kalitesini koruyan bir dergi.
Kapağında şu yazılı:
50. Sayı Özel Seçki.
Birinci sayfada Tan Oral’ın nefis bir karikatürü var.
Hilmi Yavuz’un Edebiyat ve Sofra yazısının son paragrafını
aldım:
“Sofra, evet, önemlidir. Sofra, medeniyettir. Hem unutmamak gerek:
Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar’a, ‘Bizim Medeniyetimiz, pilav ve
Mesnevî medeniyetidir’ dememiş midir.”
Selim İleri, ‘Rüzgârla giden...’de ağırlandığı dost sofralarını,
bir yazı ustasının iştah veren üslubuyla sunuyor.
Artun Ünsal, ‘Yemek ve Kültür’ün 50. sayısını kutlarken’de
günümüzde böyle bir dergi çıkarmanın önemini vurgularken,
‘Cinsellik ve sofra: Tahrik edici yiyeceklere dair’ bölümünde,
ortamın önemine değiniyor.
Günay Kut-Turgut Kut, ‘1464-1474 Muhasebe Defterleri’ne göre: Fatih
Sultan Mehmet döneminde yiyecek-içecekler’ yazılarında, saray
mutfağına giren yiyeceklerin dökümünü sıralıyorlar:
Et, balık, tavuk, kaz, ördek ve kimi eti yenilir kuşlar, sığır
işkembesi, sebze, yağ, tuz, süt, şeker, yoğurt, meyve, şerbet
yapmak için çeşitli çiçekler, yemeğe lezzet veren ve çeşitli tedavi
usullerinde kullanılan otlar.
Alınanların ayrıntılı açıklaması da yazıda yer alıyor.
Diğer yazılar:
Hakan Kaynar - Cumhuriyet Ankara’sına gastronomik bir bakış.
Özge Samancı - 19. yüzyılda saray mutfağı.
Musa Dağdeviren - Unutulmuş halk yemeklerinden yedi tarif.
Arif Bilgin - Osmanlılarda şerbet kültürü ve
Tatlıhâ...