YEMEKLE ilgili kitapları büyük bir iştahla okurum. Tarifleri de incelerim.
Yemek ve Kültür’ün* iki sayısını not alarak okudum. Hem güncel
bilgiler hem de mutfak zevkinin tarihini veren alanının önemli
dergisi. Önce önem sırasına göre aldığım notları sıralamalıyım.
Sanırım okurlarım da okuma gereğini duyacaklardır.
Sabahattin Ali’nin Kanal öyküsünden bir bölüm. Konya’dayken
yazdıkları, ekmeğini çıkarmak için çalışanların nefis tasviri:
“Bu ovadaki uyuz ağaçlı, kül yığınına benzeyen köylerde insanlar
parça parça elleri, yanık derin yüzleri, kenarları çok kırışık
gözleriyle çalışarak inatçı topraktan bir lokma ekmek söküp almaya
uğraşırlar.”
Gökhan Akçura’nın yazısının başlığı:
Ekrem Muhittin Yeğen.
Alaturka ve alafranga yemekler ondan sorulur.
Çok az kimse onun kitaplarını okumamıştır, hatta birçok ev hanımı
yemek yapmayı onun kitaplarından öğrenmiştir. Ailece yemeğe düşkün
ve güzel yemek yapan bir ortamda yetişmiş. Bir aralık yanlış
anımsamıyorsam İstiklal Caddesi’nde bir yer açmıştı. Ölümünden
sonra Cumhuriyet gazetesindeki bir haberde bazı rakamlar
veriliyor:
6 kitap yazmış, resmi sofraların hazırlayıcısı olmuş, 650 kişilik
yemek fabrikası kurmuş, 2 bin 800 kişiye ekonomik yemek örneğini
göstermiş, yurtdışına 47 seyahat yapmış, 5 kez evlenmiş.
M. Bülent Varlık, Brezilya Kahvesi Türk Anonim Şirketi’nde
‘Kurukahveci İhsan’a değiniyor.
Çocukluğumda Eminönü’ndeki Tahmis Sokağı’na girdiğimde Kurukahveci
Mehmet Efendi ile Kurukahveci İhsan’ın dükkânlarından yükselen
kavrulmuş kahve kokusunu duyardım.
Yemek ve Kültür’de tiryakisi olduğum sayfaların başında Musa
Dağdeviren’in ‘Unutulmuş halk yemekler...