Başlığı yazan siz de olsanız duraksardınız, acaba “kritik yıl” mı desek. İyi de kritik sözcüğü Türkçeye özeni olanlar için pek sevimli değil. Kader kavramı ise, insanı kenara iten anlamlar çağrıştırıyor. Ama öyle süreçler vardır ki, gerçekten de belirleyicidir. Bunalımlı, sancılı süreçler… Örneğin fırtınalı bir denizdeyiz ve tehlikelerle yüz yüzeyiz. Kaderimiz gündemdedir ve dalgalarla boğuşan da biziz. Demek ki ne olacağımız ellerimizdedir. İşte böyle bir sürecin eşiğindeyiz.
2022 yılı yalnız Türkiye için değil, dünya için de kader yılı. Zaten Türkiye için anlamlı olan her şey, dünya için de anlamlı. Öyle bir tarihsel süreç yaşıyoruz.
Fırtınanın azgın dalgaları Atlantik okyanusunun ötesinden geliyor. 2022 en başta ABD için sancılı yıl. Atlantik sisteminin efendisi, efendiliğini yitiriyor. Dolar saltanatı tarihe gömülüyor. ABD’ye hizmet verenleri Afganistan’da gördük, uçakların tekerleklerinin altında kalıyorlar. Ama asıl sancı ABD’nin içindedir. Küresel haraç sisteminin çökmesi, ABD’nin iç çelişmelerini keskinleştiriyor. Silahların konuşacağı çözümler gündemde. ABD yol ayrımında.
ABD’nin emperyalist sermayesi, hangi yola girecek? Haraç sisteminin çöküşünü sineye çekip içeriye mi dönecek, yoksa dünya ölçeğinde maceralara mı yönelecek? Yalnız ABD’nin değil, dünyanın önündeki soru budur. Tek dişi kalmış canavarın bir yüzü, Pasifik üzerinden Asya’ya bakıyor, diğer yüzü Atlantik üzerinden Türkiye’ye ve Rusya’ya bakıyor. Şöyle de söylenebilir: Türkiye, Rusya ve Çin, bugün insanlığın ön cephesindedir. Okyanuslardaki fırtınanın dalgaları bir yandan Pasifik’in Asya kıyılarına, öte yandan Doğu Akdeniz ve Karadeniz kıyılarına çarpıyor.
Türkiye ve Rusya cephesi ise kara bulutlarla kaplı. ABD, Karadeniz ve Akdeniz’de tehlikeli girişimler içinde.
Putin Rusyası, Gorbaçov ve Yeltsin’in Rusyası değil. Türkiye’nin Atlantik zincirlerini kırması, dünya dengelerini değiştiriyor. Türkiye ve Rusya, ABD ve İsrail’in sözde “Kürdistan” girişimini bozarak ve Karabağ’ın kurtarılmasında işbirliği yaparak bir model oluşturdular. Türkiye ve Rusya’nın ortak zoru, ABD oyununu bozdu desek tam yerindedir.