Okuyucumuz Z. Korkmaz, şöyle yazıyor: “Lütfen Çin’i savunmaktan vazgeçin. Tarih boyunca sürekli bize ihanet eden komünist bir ülke için soydaşlarımızı görmezden gelmeyin. Biz Türk milletiyiz nerde mazlum, zulme uğrayan biri varsa biz orada olmalıyız. Ayrıştırıcı diliniz insanları kötü etkiliyor.”
TÜRKİYE’Yİ SAVUNUYORUZ MEHMETÇİĞE KURŞUN SIKANLAR BİZİM DÜŞMANIMIZDIR
Birincisi, Türkiye’yi savunuyoruz. Türklükle ve İslâmla ilgisi olmayan “Doğu Türkistan İslâmî Hareketi” adındaki terör örgütünü desteklediğiniz zaman, Uygurlarla dayanışma içinde olmazsınız, ama ABD emperyalizminin Türkiye’yi hedef alan bölücü tertiplerinde oyuncak olursunuz.
“Doğu Türkistan” adına yapılan terörü desteklemek, Mehmetçiğe kurşun sıkanları desteklemektir. Doğu Türkistan İslâmi Hareketi mensubu, Uygur kökenli 15 bin terörist, DEAŞ saflarında savaşıyor. DEAŞ içinde Türkiye kökenli teröristler de var. 24 Ağustos 2016 tarihinde başlayan Fırat Kalkanı Harekâtı sırasında Doğu Türkistan İslâmi Hareketi teröristleri, DEAŞ kumandası altında Türk Ordusuna karşı savaştılar. O savaşta 2000’nin üzerinde DEAŞ mensubu öldürüldü, aralarında Uygur kökenli teröristler de vardı, Türkiye’den giden teröristler de vardı.
Sözde “Doğu Türkistan” terör örgütü mensupları, Suriye ve Irak’ta Türk Ordusuna karşı savaşırken terörist oluyor da, Çin’e gidince “kurtuluş savaşçısı” mı oluyorlar.
Sözde “Doğu Türkistan” terör örgütü mensupları, Türk Ordusuna karşı savaşırken zalimlere alet oluyor da, Çin’de terör eylemlerine gönderilince “mazlum” mu oluyor.