Baki Özilhan’ı birdenbire kaybettik. Üç gün önce telefonla
görüştük. Ulusal Kanal’da yeni döneme hazırlanıyordu, tasarımları
vardı, umutları vardı.
ANADAN DOĞMA TÜRKİYE GEMİSİNDE
“Aynı gemideyiz” tartışması nedeniyle aramıştı. Anadan doğma
Türkiye gemisindeydi. Hayatı boyunca Türkiye’nin bağımsızlığına,
toprak bütünlüğüne, özgürleşmesine, aydınlanmasına emek vermişti.
Lüks kamaraların yolcusu değildi. Hep koşan, ter döken oldu.
Türk-Kürt, Sünnî-Alevî ayrımına hiçbir zaman hiçbir yerde en küçük
ödün vermedi. Bütün Türk milletini ve bütün insanlığı kucaklayan
bir vatanseverdi. Bilimsel Sosyalizmi bir dünya görüşü olarak
rehber edinmişti.
En son merdivenlerden inerken hayatını kaybetti. Yine bir işe
koşuyor, bir göreve yetişiyor olmalıydı. Bu kez yetişemedi. Ama
yorgun gitmedi, umutlarıyla gitti.
ARKASINDAN NELER YAZILMASINI İSTERDİ
Sık sık arar, eposta yollardı. 13 Haziran 2018 günü, saat 22.17’de
Fox Tv’deki söyleşi sırasında bir mesaj atmış: “Kutlarım. Ders -1.
Konu liderlik. Dersi veren Dr. Doğu Perinçek.”
Devamında yarım yüzyıla yaklaşan arkadaşlıktan gelen duygularını ve
övgülerini yazmış. Durduk yerde, Partiye ve davaya sadakatini
vurgulamış. Arkasından bu sadakatin yazılmasını isterdi, onun için
belirttim. Bu kubbede baki kalacak bir seda bırakmıştı. Kendisinden
sonra o sesin yankılanmasını isterdi.
Yüreği Partisiyle çarpan herkes için geçerlidir bu dilek.
Hayatlarını adadıkları davayla, Partiye verdikleri emekle anılmak
isterler. Unutulmamak merakıyla değil, öldükten sonra davaya başka
tü...