Bayramlar, toplumların ölümsüzlüğü kutlama günleridir.
Bayramlarda kapımızı çalan, komşunun çocuğu değildir. Bayramlarda ölümsüz olan bütün erdemler kapımızı çalar. Bugüne kadar toplumumuzu ayakta tutan, o erdemlerdir.
Birbirimizle kucaklaşırken, el sıkarken, el öperken, aslında sevginin, paylaşmanın, iyiliğin, dayanışmanın, hoşgörünün, bağışlamanın, kardeşliğin ölümsüzlüğüne sarılırız.
Binlerce yıldır kuşaktan kuşağa armağan edilen değerler, bayramlarda yeni kuşaklara emanet edilir.
Öpülen el, bize ölümsüzlüğü devreden eldir.
Sarıldığımız sıcaklık, gelecek kuşaklara taşıyacağımız değerlerin sıcaklığıdır.