Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron’un 24 Nisan tarihini “Ulusal
Anma Günü” ilan etme girişimi üzerine, Ermeni Soykırımı yalanı
yeniden gündeme oturdu. Türkiye’de birçok kurum ve aydınımız, bu
konuda ne yazık ki kazanılan mevzinin farkında değil, ya da
farkında olmak istemiyor.
AİHM’nin üç ayrı kararı meseleyi kökten çözmüştür. Ancak bu durumda
kimi aydınlarımız kendilerini işsiz kalmış hissediyorlar.
Sayın Macron’a Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları
yanında Fransa Anayasa Konseyi kararlarını ve Fransız hukuk
öğretisindeki son çalışmaları hatırlatmak yeterli. AİHM
Perinçek-İsviçre ve Ali Mercan-İsviçre davaları kararlarında,
cumhurbaşkanlarının, parlamentoların ve hükümetlerin soykırım
konusunda hüküm vermeye yetkili olmadığı belirtiliyor. Yine aynı
AİHM kararlarında, 1915 olaylarının Yahudi soykırımı ile aynı
sınıflama içinde görülemeyeceği vurgulanıyor. Çünkü diyor Yüksek
Mahkeme, 1915 olaylarında soykırım suçu işlendiğine dair bir yargı
kararı yok. O nedenle soykırım yok! Ne var ki, bizim birçok
aydınımız hâlâ tarihin içinden bilgi ve belge bulma gayreti
içindeler. Ancak bu dostlarımızın, Avrupa hukuk öğretisindeki son
görüşlerden haberleri yok.
AİHM’nin Perinçek-İsviçre Davasında açıkladığı görüş, artık
Avrupa’da hukuk öğretisine de yerleşmiş bulunuyor. Avrupa Konseyi
Daimi Temsilcimiz hukukçu Dr. Deniz Akçay kaleme aldığı “AİHM’in
Perinçek Kararı: ‘Soykırım İnkârı’/İfade Özgürlüğü İkileminin
Aşılabilirliği” başlıklı makalesinde, Perinçek-İsviçre Davasının
hukuk dünyası gündemine yoğun olarak girdiğini belirtiyor. (Bkz.
Erm...