Kurulduğu zaman, “Siyasal parti adları” başlığıyla İyi
Parti hakkındaki değerlendirmemizi yazmıştık. Aynen
yayımlıyoruz.
Çocuklara isim koyarken ne olacakları belli değildir. İsim vermek,
bir bakıma hayata müdahaledir. Ana baba, nüfus kütüğüne
evlatlarının ismini yazdırırken hayat görüşlerini açıklarlar.
İsimler dilektir ve yönlendirir.
Ancak nam, hayatla kazanılır. O nedenle ad, eski Türklerde
başarıdan sonra verilir. Eski Türk adlarına şöyle bir bakın, hep
başarılmış bir eylemdir, Ögdülmüş, Kutalmış, Tölemiş gibi.
Bütün hakanların bir eski adı vardır, bir de sonra kazandığı
adı. Örneğin İlteriş Kağan, ili derleyendir, ili düzenleyendir.
Timuçin, hakan olunca Cengiz Han olmuştur. Yıldırım, Fatih, Kanunî
gibi Osmanlı padişah adları da aynı geleneğin devamı sayılabilir.
Atatürk adı da devrimle kazanılmıştır.
TARİHİMİZDE SİYASAL PARTİ ADLARI
Siyasal Partilerin isimleri de, insan isimleri gibidir. Bir program
özetidir, bir bildiridir. Siyasal Parti, ismiyle aslında programını
ilan eder, hedefini açıklar, yapacağı işi belirler.
Partiler, isimleriyle aynı zamanda geleneklerini de açıklarlar.
Dünyanın hiçbir yerinde, hele Türkiye’de geleneği olmayan partiler
tutmuyor. Parti dediğin bir tarihe dayanmalı, yeni olan partilerin
de bir tarihleri vardır. Tarihin içinde oluşur ve tarih sahnesine
çıkarlar.
Türkiye tarihine şöyle bir bakalım, siyasal partilerin
isimlerini sıralayın, yakın tarihimizi özetlemiş olursunuz:
Fedailer Cemiyeti, Yeni Osmanlılar Cemiyeti, İttihat ve Terakki,
Vatan ve Hürriyet, Hürriyet ve İtilaf, Müdafaai Hukuk, Türkiye İşçi
ve Çiftçi Sosyalist Fırkası, Halk İştirakiyun Fırkası, Türkiye
Komü...