Ekonomideki iflas, oyları da etkilemeye başladı. Ak Parti’nin ve MHP’nin oy oranlarının yüzde 50’nin üzerinde olmasına bakanlar yanılırlar. Büyük kentlerde inişe geçen Ak Parti ile MHP, iktidarı da kaybetme sürecine girmişlerdir.
2019’UN GETİRDİKLERİ
Artık Ak Parti, Türkiye’yi tek başına veya MHP ile kurduğu
hükümetlerle yönetemez. Bunu iki-üç yıldan beri söylüyorduk.
Cumhurbaşkanlığı seçimi 2019 yılında yapılsaydı, Tayyip Erdoğan
kazanamayacaktı. Cumhurbaşkanlığı seçimini bu nedenle erkene
aldılar. Sayın Tayyip Erdoğan, 24 Haziran 2018 seçimini kazandı,
ama işte 2019 yılındayız ve Ak Parti, Türkiye’yi tek başına
yönetemez duruma gelmiştir. Seçimden birinci parti çıkması veya
Cumhur İttifakı’nın yüzde 50’nin üzerinde olması Ak Parti’yi
kurtarmaz, kurtaramıyor. Çünkü ekonominin borç batağında
debelendiği bu süreç, hükümet sorununu daha da yakıcı olarak
gündeme getirecektir. Ak Parti, bu sürece bu çizgide ve tek başına
direnemez, sürece uyum göstermenin yollarını bulmak
durumundadır.
ÜRETİCİLERİN MİLLİ HÜKÜMETİ Mİ ÇÖZÜMSÜZLÜK
MÜ
Ekonomide Türkiye’nin önündeki sorun artık şudur: Üretim
Devrimi’yle borç batağından çıkmak ya da Atlantik Sistemi içinde
çırpınmak.
Üretim Devrimi ile dış tehditleri göğüslemek, terörü bitirmek ve
vatan bütünlüğünü sağlamak görevi birbirine sımsıkı bağlı. Üretim
Odaklı Ekonomi ve Vatan Bütünlüğü, bugün Türkiye’nin Atlantik
Sistemi içinde ulaşamayacağı hedeflerdir. Bu nedenle Türkiye,
ABD’nin tepesinde bulunduğu sistemden kurtulma ve Avrasya’daki
tarihsel konumuna yerleşme sancıları içine girmiştir.
BORÇLANMA EKONOMİSİ’NE KIRMIZI KART
Bu koşullarda seçmen, Ak Parti’nin ekonomisine kırmızı kart
göstermiş bulunuyor. Bu kırmızı kart, seçmen çoğunluğu o bilinçte
olmasa bile, nesnel olarak ABD’nin dayattığı Borçlanma Ekonomisi’ne
gösterilmiştir. Böylece Türkiye, hükümet sorununun gündemden
düşmeyeceği bir arayış dönemine girmiş bulunuyor.
HÜKÜMET SEÇENEKLERİ
Hükümet seçenekleri bellidir:
Ekonomide: Üreticiler Hükümeti ya da Borç Dilenen Hükümet.
Güvenlikte: Millî Hükümet ya da PKK ve FETÖ ile koalisyonlar.
Ekonomi ve Güvenlik sorunlarının birleştiğini şimdi daha sıcak
yaşayacağız.
Ancak bu seçenekler kağıt üzerindedir. Oy pusulasındaki seçenekler,
her zaman tarihsel seçenek değildir.
TARİHSEL SEÇENEK
Bir: Türkiye, borç batağında boğulmayacak.
İki: Türkiye, dış ve iç tehditleri göğüsleyecek ve
bölünmeyecek.
Önümüzdeki çözümü belirleyen başlıca iki etken bunlardır.
Bu durumda hükümet çözümleri de, inişli çıkışlı ve sancılı
yollardan geçerek bu yönde olacaktır.
Bu koşullarda önümüzdeki dönem Türkiye’nin aradığı ve bulacağı
hükümet, Üreticilerin Millî Hükümeti’dir.