Bilindiği gibi Andımız, “Türküm, doğruyum” diye başlıyor ve “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” diye bitiyor. Andımız bir bakıma kimlik beyanıdır. Kimileri, “Müslümanım, doğruyum” diye başlayan ve “Varlığım Müslüman varlığına armağan olsun” diye biten bir Andımız hazırlamışlar. Ulusal Kanal’ın sabah programlarından birinde eleştirildi. Ancak öyle bir eleştiri ki, Müslüman kavramına neredeyse savaş açıldı.
MİLLÎ KİMLİK
Emperyalizm, Millî Demokratik Devrimler ve Sosyalizme Açılma çağında yaşıyoruz. Millet gerçeği ve millî devlet gerçeği, çağımızın en önemli olgusudur. Çağımızda sınıf mücadelesi, uluslararası düzlemde devletlerin ve milletlerin emperyalizme karşı mücadelesidir. Devletlerin bağımsızlık mücadelesi, bugün dünyada ilerlemenin motorudur. Dolayısıyla millî kimlik, çağımızın kimliğidir. Bu açıdan Andımız’daki “Türküm” ve “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” bildirisi, yalnız Türkiye gerçeğine değil, çağımız gerçeğine dayanır.
Türkiye, bugün güvenlikte olsun ekonomide olsun, millî devlet mevzisinde tarihsel bir çaba içindedir. Türkiye’nin önündeki program millî programdır. İki temel görev var: Bağımsızlık ve demokrasi. Her ikisi de Millî Devrim aşamasına denk düşer.
Andımızdaki Türk kavramı, etnik değildir, devrimle millet olan Türkiye halkının adıdır. Atatürk’ün Medenî Bilgiler kitabına kendi el yazısıyla yazdığı tanım tarihseldir, bilimseldir: “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.”
MİLLÎ KİMLİĞİN ULUSLARARASI GEÇERLİLİĞİ