“Türkiye Araplaşıyor” yakınması var. Özellikle Batıcı çevrelerde
şu anda revaçta olan itiraz budur. Kimi Atatürkçü de aynı görüşte.
“Araplaşma”ya itirazlar, Laikliği savunma kapsamında ileri
sürülmektedir.
SON İKİ YÜZYILDA YOBAZLIĞIN KÖKENİ
Son iki yüzyılımıza bakalım, Türkiye’de dinciliği, şeyhliği,
tarikatçılığı, cemaatçiliği besleyen ve örgütleyen Arap ülkeleri
mi, yoksa Batılı emperyalistler mi?
19. yüzyılın ortalarından bu yana gericiliğin arkasındaki güç, önce
İngiliz emperyalizmidir, İkinci Dünya Savaşından sonra da ABD
emperyalizmidir.
Çağdaşlaşma mücadelemizi bağımsızlık mücadelesinden kopardığımız
zaman ne Laiklik kalır, ne de Atatürk.
ATATÜRK VE ARAPLAR
Atatürk’ün kendisi hayatı boyunca emperyalizme ve gericiliğe karşı
hep Arap ülkeleriyle ve halklarıyla cephe kurmaya
çalıştı.
Trablusgarp’ta gittiler Arap aşiretlerini İtalyan emperyalistlerine
karşı örgütlediler ve mücadeleye yönelttiler.
Daha Meşrutiyet döneminde Atatürk, Arap halklarının yaşadığı
toprakların Arap yönetimine bırakılmasını cesaretle savunuyordu.
Araplar, kendi kaderlerine sahip olmalı ve kendi devletlerini
kurmalıydı.
İstiklâl Savaşının başında Mustafa Kemal Paşa, Revandiz’li Ali Saip
Bey ve Şefik Özdemir Bey gibi seçkin subayları, Suriye ve Irak’a
göndererek, Arap halkını İngiliz emperyalizmine karşı silahlı
mücadeleye seferber etti.
ATATÜRK’ÜN TÜRKİYE-SURİYE-IRAK KONFEDERASYONU
PLANI
Yine Atatürk, Irak ve Suriye’den Ankara’ya gelen heyetlerle
görüşerek bir Türkiye-Suriye-...