MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kerkük-Musul için “Beş bin ülkücünün hazır olduğunu” ilan etmişti. O beş bin sayısı iki gün içinde 500 bine çıkarıldı.
CİDDİYETSİZ LAFLAR
Bu açıklamaların palavranın ötesinde bir değeri yoktur. Kimseyi utandırmak değil niyetimiz, ancak bu saptamayı yapmak zorundayız. Çünkü Türkiye’nin güvenliği ve geleceği söz konusudur.
Sorular hemen herkesin aklına gelecek türdendir:
- 500 binden vazgeçtik, 5 bin ülkücüyü oraya hangi yoldan ve nasıl gönderecek, onları hangi silahlarla donatacak, tedariklerini nasıl sağlayacaksınız?
- 5 bin ülkücüye kim kumanda edecek? MHP mi, Türk Silahlı Kuvvetleri mi, yoksa ABD veya İsrail mi?
- Türk Silahlı Kuvvetleri kumanda edecek ise, o 5 bin ülkücü TSK örgütlenmesinin bünyesi içinde hangi hukuka yerleştirilecek? Eğer hukuk dışı bir uygulama ise, MHP hangi hukukun içinde bulunuyor?
- Bu lafların kahvede değil de TBMM çatısı altında dillendirilmesinin anlamı nedir?
- 5 bin ülkücünün güvenliğini kim sağlayacak? Türk Silahlı Kuvvetleri mi, Irak Ordusu mu, yoksa kim?
- O ülkücülerin güvenliğini Türk Silahlı Kuvvetleri sağlayacak ise, ülkücüler orada kalabalık yapmak ve Türk ordusuna yük olmak dışında ne yapacak?
Bu soruların sonu gelmez. Ancak her soru, MHP Genel Başkanı’nın ağzından çıkan bu tür sözlerin ağırlığı konusunda fikir veriyor.