Kaç bayram oldu, Vatan Savaşı koşullarında kutluyoruz. Savaşlar
bir acayip. Kitaplarda okuduğumuz, filmlerde seyrettiğimiz zaman ne
büyük fedakârlıklar, ne derin acılar ve ne güzel zafer sevinçleri
görüyoruz. Ama yaşarken hayat her şeyiyle devam ediyor ve hepimiz o
hayatın içindeyiz. Bu arada cephe haberleri günlük haberlere
dönüşüyor, al bayraklı tabutlar, günlük hayatın bir parçası haline
geliyor. ABD, İsrail ve Yunanistan donanmaları, Türkiye’ye Doğu
Akdeniz’den namlularını gösteriyor. O namlular filmlerdeki gibi
izleniyor. ABD’nin 6. Filosuna ve İsrail zırhlılarına çocukların
oyuncak savaş gemilerine bakar gibi bakıyoruz. Savaşın
olağanüstülüğü ile günlük hayatın olağanlığı arasındaki çelişme
cephede bir başka yaşanıyor, cephe gerisinde bir başka.
MEHMETÇİKLE VE POLİSİMİZLE YÜREK YÜREĞE
Her bayramın alışılmış kutlamaları vardır. Ama şimdi köyümüzde,
kentimizde, gurbette, nerde olursak olalım Vatan Savaşı
mevzilerinde bayram yapıyoruz.
Bugün paylaştığımız sevinç, cepheden gelen sevinçtir. Bugün
hepimizin yüreğini yakan acılar ise, yine cepheden gelen acılardır.
Mehmetçikle ve polisimizle birlikte aynı gemideyiz. Savaşta hangi
mevzide olduğumuzu belirleyen denek taşı budur. Yürekler,
Mehmetçikle, Polisimizle ve Köy Korucumuzla birlikte çarpıyor.
Birbirimizi kucaklarken, Mehmetçiği kucaklıyor duygusu içindeyiz.
Hepimiz savaş mevzisinde olanları kucaklıyoruz. Bugün bayram, Vatan
Savaşının duygularını ve sorumluluklarını paylaşmaktır.
İNSANLIKLA OMUZ OMUZA
Türkiye bugün tıpkı İstiklâl Savaşı’ndaki gibi bütün insanlık
namına savaşmaktadır ve bütün insanlıkla birleşmiştir. Maduro,
H...