Atlantik sisteminin partileri, ikiye bölündü ve bölünmeye devam ediyor.
Ne zamandan beri iki AKP var. Biri Tayyip Erdoğan’ın AKP’si, diğeri Abdullah Gül’ün AKP’si.
MHP de ikiye bölündü. MHP, Devlet Bahçeli’nin liderliğinde devam ediyor. MHP’den ayrılan Meral Akşener, yeni bir parti kuracaklarını açıkladılar.
CHP’de de bir ayrışma var. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Batı yanlısı mezhepçi çizgisine karşı olan CHP’liler, kamuoyunda “ulusalcı” diye anılıyor.
SİSTEMİN ÇIKMAZI SİSTEM PARTİLERİNİ BÖLÜYOR
Atlantik sisteminin üç büyük partisindeki bölünme, sistemin çıkmazını yansıtıyor. Sistem, iktidar ve muhalefetiyle krize girmiştir. Türkiyemize borçlanma ve bölünmeyi dayatan emperyalist-kapitalist sistemin partileri bölünüyor. Dikkat edilirse, her üç partideki bölünme aynı eksendedir. Türkiye’nin Atlantik’ten Avrasya’ya yönelişi, sistem partilerinde de iki kutup yarattı. Bu kutuplar, Atlantik sistemine bağlılıkta diretenler ile Avrasya’ya yönelişten etkilenenler diye nitelenebilir. Millî düzlemde bakacak olursak, Atlantik’in dayattığı bölünmeye teslim olanlar ile bölünmeye direnenler birbirinden kopuyor. Elbette bütün bu eğilimler görelidir.
HDP/PKK’YA VE FETÖ’YE TAVIR EKSENİNDE BÖLÜNME
AKP ve MHP'de, Bölücü Teröre ve FETÖ’ye karşı mücadele eğilimi merkezlere hakim oldu. CHP’de ise merkez, Bölücü terörün yasal partisi HDP ve Fethullah Cemaati ile ortak hükümet planları içine çekilmiş bulunuyor. CHP’nin ulusalcıları ise, açık bir mücadele içine girmemekle birlikte bu işbirliğinden rahatsız gözüküyorlar.