Sistem içindeki partilerin programa ihtiyaçları yoktur. Çünkü dönen çark onlarındır. Çark kırılmasın yeter. Onların biricik programı, sistemi korumaktır. O nedenle bakınız, sistem içinde kurulan partiler, yalnızca PR yapıyor. PR nedir diyeceksiniz. “Public Relations”, yani halkla ilişkiler. Onların yaptıklarına bakarsak halkı avlamak. Halk, kendisini borçlandıran, yoksullaştıran, işsiz bırakan, iflasa sürükleyen sistemin dışında bir şey düşünemesin. Kafalar sistemin içindeki hesaplara kilitlensin.
Program, sistemi değiştirecek olanlar için gereklidir. Borçlanma ve bölünme rejiminden kurtulmak istiyoruz, peki yerine hangi sistemi getireceğiz? Siz hiç sistemin partileri arasında böyle bir tartışmaya rastladınız mı?
SİSTEM DIŞI ÇÖZÜM GÜNDEMDE
Türkiye’nin sistem içinde bütün çözümlerin tükendiği bir sürece girmiş bulunuyoruz. O nedenle sistem içindeki bütün hesaplar bundan böyle geçersizdir. Sistemin halkın önüne koyduğu seçeneklerin de geçersiz olduğunu öğreneceğiz. Kendi tecrübelerimizle.
Sözün özü, Türkiye köklü çözümlerin içine girmiştir. Devrimci programlar geçerlidir. Kolay sanılan çözümler artık imkansızdır. Zor olanlar ise, biricik çözümdür. Türkiye, silahların konuştuğu bir iklimde, bombaların, mayınların patladığı bir ortamda çözüm üretecektir. Bunu anlamayanların hükümet olma, hatta etkin siyaset yapma şansları yoktur.
PROGRAM
Türkiye, 1945’ten bu yana yaşanan Küçük Amerika sürecinden çıkmakta ve Avrasya’ya yönelmektedir. Avrasya, Kemalist Devrimi tamamlama iklimidir. Avrasyalı olmak, ancak Kemalist Devrimin programıyla mümkündür. Bunu da öğreneceğiz.