Doğu Avrupa’da, Avrupa’nın kapısı olarak kabul edilen bir şehirdeyiz bu hafta. Sırbistan’ın başkenti, kelimenin tam anlamıyla, adına yaraşır güzel şehir Belgrad, bu hafta ayak bastığımız toprak. Sırbistan’ın hem şehir, hem de gece hayatıyla ünlü bu şehri, sonbahar yüzünü göstermeden ziyaret edilebilecek ideal duraklardan birisi olarak karşımızda.
RENKLİ BİR ŞEHİR
Belgrad, Avrupa’nın kapısı olmakla sınırlı kalmıyor, şehir adım
attığınız anda Avrupai mimarisi, eski ve yeninin buluştuğu nokta
olarak sizi ağırlıyor. Bir yanda eski doku yaşatılırken, tarihe
tanıklık eden binalar etrafınızı sararken, bir yanda genç, enerjik
ve renkli bir şehir boylu boyunca uzanıyor. Tuna ve Saha nehirleri
Belgrad’a hayat kaynağı olurken, şehri güzelleştirmeyi de ihmal
etmiyor. Bu manzarayı tadarak şehri gezmeye başlarsanız, ne demek
istediğimi çok iyi anlayacaksınız. Bu yüzden adım attığınız gibi
soluğu Kalemegdan’da, şehrin en görkemli ve bilindik kalesinde
alın. Bir yanda şehir manzarası, bir yanda boylu boyunca uzanan
Tuna nehri, sizi büyüleyecek. Buradan ayrılıp şehir merkezine doğru
yürüdüğünüz-
de şehrin en popüler caddesi olan Knez Mihailova karşınıza
çıkacak.