ODTÜ İdari İlimler Fakültesi’nin kurucusu Fuat Çobanoğlu eksantrik bir insandı. Beni çok etkilemiştir. Daha doğrusu kafamı epeyce karıştırmıştır. 1957’den vefatına kadar kendisinden iktisat, tarih ve yönetim dersleri aldık. Ders deyince bunu formel bir üniversite dersi şeklinde anlamayın. Onun dersleri daha ziyade seminer şeklindeydi. Tartışmalardan herkes nasibi kadar istifade ederdi. Dönemin sonunda en kötü öğrenciye bile geçecek bir not verirdi. Fuat Bey’in özelliği herkesin doğru kabul ettiği önermelerin içindeki yanlışları bulup çıkarmaktı. Bu dürtü bende de var. Belki de ondan bulaşmıştır. Zaten saf doğru da yoktur.
HANGİ KILIN BOYU EŞİT OLACAK
1789 Fransız Devrimi insanlık tarihinin kilometre taşlarından biridir. Bu büyük sosyal hareket sırasında ortaya çıkan “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” (daha sonra buna “adalet” de dördüncü ilke olarak eklenmiştir) “ulaşılması gerekli üç amaç” olarak genel kabul görmüştür. Bu sloganın tartışıldığı bir derste hiç beklemediğiz şekilde Fuat Bey “bu üç amaç birbiriyle çelişiktir, uygulanamaz” dedi. Çelişkiyi şöyle açıkladı: Nasıl insanların başındaki saç tellerinin boyu eşit değilse, bireylerin yetenekleri de eşit değildir. Saç telleri özgür bırakılınca eşit uzamamaktadır. Müşteri berbere “saçımı alabros (fırça gibi) kes” talimatı verdiğinde “eşitlikçi ve adil” davranmak isteyen berber ne yapacaktır? Başta kalan kılların yüksekliğini mi eşitleyecektir yoksa her telden eşit uzunlukta mı kesecektir?