1960'lı yıllarda ODTÜ'den mezun olmuş, sayısı her geçen gün azalan çoğu mühendis bir arkadaş grubumuz var. WhatsApp üzerinden haberleşiyoruz. Yılda birkaç kez de Kalamış'ta Todori adıyla bilinen lokantada rakı eşliğinde vatan kurtarma daha doğrusu “AKP'den kurtulma” toplantıları yapıyoruz. Grubun adı, “ODTÜVeteranlar”. Veteran İngilizce'de “eski muharipler” demektir. Eski askerler veya bir mesleğe uzun yıllarını vermişler anlamında da kullanılır. Veteranların ortak özelliği geçmişe duydukları hüzünlü özlemdir. Velev ki; o geçmiş, acı yaşanmışlıklar içerse de yine de güzeldir. Çünkü güzel olan, başlarından geçenler değil, zaman süzgecinin “çöpünü ayıklayıp, tanesini bıraktığı” gençlik yılları hoşafıdır. Yıllar önce bir televizyon programında ünlü psikiyatrist Dr. Rasim Adasal'a (1902-1982) “Hocam nostalji nedir?” diye sormuşlardı. O da “Nostalji; nevralji, alerji gibi bir hastalık türüdür” demişti. Ben, sadece bizim ODTÜ'lü değil, sayıları belki de milyonu aşan okumuş-yazmış çeşitli meslek veteranlarının tedavisi imkânsız nostaljiye duçar olduğu kanısındayım. Çoğu, Türkiye'nin 2002'ye kadar “devr-i saadet” döneminde yaşadığı rüyasını görüyor.
HALKIN TERCİHİ DEMOKRASİDİR