Herhalde bir filin yapmaktan hiç hoşlanmayacağı şey, koca gövdesiyle sehpaya çıkıp iki ayağının üstünde amuda kalkmaktır. Ama sirklerdeki filler bu hareketi, her gün iki kere, hem matinede hem de suarede kolaylıkla yapıyorlar. Çünkü bunu yapmak üzere eğitilmişler. Ayrıca bu hareket sırasında hiç de mutsuz görünmüyorlar. Herhalde biraz sonra kendilerine ikram edilecek sebze ve meyveleri hayal ediyorlardır. İster ateş çemberinden atlayan aslanları, ister bisiklete binen ayıları düşünün. Tüm bu hareketler onların doğal davranışlarına aykırıdır. Nitekim şimdiye kadar ormandan şehre inen bir ayının, yemek çaldığını gören çoktur ama bisiklet çalıp gezdiği hiç görülmemiştir.
ŞEHİRİÇİ TRAFİĞİ NASIL RAHATLAR
Şehir denilen yerleşim beldeleri tanım icabı kalabalıktır. Şehrin cazibesi de kalabalık olmasından kaynaklanır. Şehir merkezi denilen alanlar ise çok daha kalabalıktır. Çünkü şehir merkezlerinde sadece orada oturanlar bulunmaz. Çok uzaklarda oturanlar da, sadece merkezde sunulan hizmetlerden yararlanmak için oraya gelir. Bu yüzden gerek merkezde, gerekse merkeze giden yollarda “tıkanma” (congestion) oluşur. Bu Tokyo’da da, Londra’da da, Berlin’de de İstanbul’da da, Van’da da böyledir. Bunun böyle olması, hiçbir şey yapılamaz demek değildir. Trafik sıkışıklığı tamamen çözülemese bile kısmen rahatlatmak mümkündür.