Anayasa tartışmalarını ilk kez üniversitede okurken (1956-1961) duyar olmuştum. İktidarda Demokrat Parti vardı. Atatürk’ün son başbakanı Celal Bayar, Demokrat Parti milletvekili olarak TBMM’ye girdiyse de Cumhurbaşkanı seçilince yasa gereği partisinden istifa etmişti. Ama bastonun sapını “D.P.” harfleri şeklinde yaptırmıştı. Amerikan Koleji mezunu Adnan Menderes başbakandı. Görünürde ülkeyi o yönetiyordu. Adnan Menderes rivayete göre “Odunu aday göstersem, o da seçilir” diyecek kadar otokrat bir siyasi liderdi. TBMM salonunun duvarında “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” yazıyordu. Bu sloganın devamı “Millet bu gücünü seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullanır” şeklindeydi. Günlerden bir gün aynı Adnan Menderes TBMM kürsüsünden...