Geçen yıl bu zamanlarda “nas” ve “seçim popülizmi” yüzünden ülkemizde, tabiri caizse, acilen ortadan kaldırılması gereken bir “finansal risk” birikmişti. Bir kurtarıcı aranıyordu. Yaklaşık 7 yıllık bir ayrılıktan sonra ekonomiden sorumlu eski Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek 4 Haziran 2023’te tekrar “ekonomiden sorumlu” Maliye ve Hazine Bakanı olarak hükümette göreve davet edildi. Tahmin ediyorum o da bu zorlu görevi “işine karışılmaması” şartıyla kabul etti. Risk kaldırma kolay iş değildir. Zorluklar hep geçmişe fatura edilir. Ancak AKP’li Şimşek böyle davranmadı. Başkan Erdoğan’ı zor durumda bırakmamak için asla enkaz devraldım falan demedi. AKP’nin geçmiş hatalarını adeta üstlendi. Bakan Şimşek iş başına gelince önceliği Türkiye’yi bir “döviz bitti” krizinden kurtarmaya verdi. Çünkü Merkez Bankası’nın net döviz rezervleri eksideydi. Sıcak parayla rezerv biriktirme operasyonlarına başladı. Zaten cari açık veren bir ülke başka türlü rezerv biriktirmezdi.