1990’da çöken Rusya, son dönemde Putin sayesinde “siyasi istikrara” ve doğal kaynakları sayesinde de sürekli cari işlemler fazlası vererek “iktisadi istikrara” kavuşmuştu. Rusya’ya ilk kez 1984’te gitmiştim. Döviz karaborsası vardı. Resmi kurun 3-4 katına para bozuyorlardı. Mağazalarda doğru dürüst yiyecek veya giyecek maddesi yoktu. Belediye otobüslerinin kırık pencere camlarını yenileyemedikleri için yerine kontrplak koymuşlardı. Kaldığımız en lüks otelde bile yumuşak tuvalet kağıdı yoktu. Her şey dökülüyordu. Son yıllardaki ziyaretlerimde ise, Rusya’da Batı ülkelerine yaklaşan bir yaşam kalitesi ve “life style” oluştuğunu gözlerimle gördüm. Hal böyleyken Putin, Amerika’nın kışkırtmasına kapılıp Ukrayna’yı işgale başladı. Çok ama...