Merkez bankalarının “bağımsızlığı” denen kavramın, pratikteki karşılığı, hükümet tarafından tayin edilen başkanın hükümet tarafından görevden alınamamasıdır. Yoksa bir MB başkanı, gönül rızasıyla bal gibi hükümetin emirlerini yerine getiren bir yüksek bürokrat gibi çalışabilir. Yani bağımsız hareket etmeyebilir, faizi indirip ihtiyatları Hazine’ye devrederek, hükümetin bütçe açığını kapamasına yardım edebilirdi. Nitekim Murat Çetinkaya için böyle davranabilir kaygısı sıkça dile getirilmiştir. Demek ki, herkesin bir “kırmızı çizgisi” varmış.