Türkçe’de “can çıkar, huy çıkmaz” diye gerçeği mükemmel şekilde ifade eden bir deyiş vardır. Bu söz, her ne kadar bireyler için söylenmişse de toplumlar için de geçerlidir. Zaten toplumlar, yani milletler, halklar, kavimler aslında birer canlıdır. Tunuslu toplumbilimci İbn-i Haldun’un (1332-1406) deyişiyle her bir toplumun yaşamını düzenleyen ayrı bir “asabiyeti” vardır. Asabiyet “geçmişten geleceğe bir köprüdür”. Çünkü bir toplumu oluşturan bireylerin hepsi, aynı anda doğup aynı anda ölmediği için, toplumların ve onu oluşturan bireylerin asabiyeti, nesilden nesile devam eder. Asabiyet, kolektif şuurdur, kitle psikolojisidir, kolektif ruh ve ortak akıl (veya ortak akılsızlık) dır. İbn-i Haldun’un asabiyet diye adlandırdığı şeye sosyal antropologlar “kültür” demektedir. Türk toplumbilimcilerin öncüsü Ziya Gökalp 1918’de yazdığı “Hars ve Medeniyet” başlıklı makalesinde, buna “hars” demiştir. Kültür sözcüğü Latince’de “üretme, yetiştirme” anlamına gelir. (Mesela kültür balıkçılığı). Bu anlamdan kalkılarak, kültür kelimesinin Türkçesi olarak...