Türkiye’de iktisatla amatörce veya profesyonelce ilgilenen insanların %99’u Türkiye’nin cari açık vermeden, milli gelirini yeterince hızlı büyütemeyeceği kanaatindedir. Bunu da Türk halkının “tasarruf eğiliminin” geleneksel veya genetik (?) olarak düşük olmasına bağlarlar. Cari açık vererek büyümek, yurtdışından sürekli borçlanmak demektir ki; bu sürdürülemez bir vetiredir. Dış borçlar çok birikince, alacaklıların asabı bozulur. Bu durumda taze döviz girişi durur, yerli ve milli halk döviz almaya hız verir. Dövizsizlik had safhaya ulaşır. “standart modele” göre IMF’ye gidilir. “Hem cari açıkla...