Son günlerde, apartman veya site “aidatı” (doğrusu, ortak giderlere katılma payı)’nın yükselmesi, medyada epey yer aldı. Enflasyonun cebirsel sonucu olarak, ortak gider payının artması, geliri enflasyon kadar artmayan apartman sakinlerini (kat maliki veya kiracı olabilir) sıkıntıya sokmuştur. Bu yadsınamaz. Ancak ortaya çıkan sorunun daha doğrusu uzlaşmazlığın çözümünü, site yönetimini pankartlarla protestoda veya devletin hakemliğinde aramak yanlıştır. Bu tutum, “kendi kendini yönetme ve çoğunluğun tercihini kabullenme” anlamına gelen “demokrasinin” kültürümüze ne kadar yabancı olduğunu gösterdi. Kat maliki olduğum ve halen de ikamet ettiğim 39 daireli apartmanda ben de geçmişte yöneticilik yapmıştım. Kendini otel müşterisi, yöneticiyi de otel müdürü olarak gören kat malikleri yüzünden, apartman yöneticiliği amatör işi olmaktan çıktı. Bu sebeple, aidatlara bir de yönetim gideri eklendi. Fiili yönetim bir dış firmaya bırakılsa bile, istenilen hizmetlerin kapsamını ve toplanacak aidatın miktarını “kat malikleri genel kurulu” demokratik bir şekilde belirlemek zorundadır. Bu hem bir yetki hem de...