Eskiden, gazetelerde yer alan köşe yazılarına “fıkra”, köşe yazarlarına da “fıkra yazarı” denirdi. Bendeniz de hasbelkader 1983’den beri çoğunlukla iktisadi konulara değinen bir fıkra yazarıyım. Hukuktaki kullanımı dışında “fıkra”nın bir diğer anlamı da çok kısa “komik” hikayedir. Bu hikayelerin güldürücü ve güldürürken düşündürücü olması gerekir. Bunların en muhteşemleri de Türk milletinin derin zekasını gösteren, kendiyle dalga geçtiği Nasrettin Hoca fıkralarıdır. Önce radyonun daha sonra televizyonun yaygınlaşmasıyla birlikte “sesli-görüntülü” medyada da köşe yazarlığına benzer “köşe konuşmacılığı” gelişti. Hatta habercilerin hepsi...