Düşük veya orta gelirli bir ülke ekonomisini yönetmenin birinci önceliği, milli geliri büyütmek olmalıdır. Buna, “pastayı büyütmek” de denir. İkinci öncelik, büyüyen milli gelir pastasını yurttaşlar arasında daha adil (eşitlikçi diye okuyun) dağıtmaktır. Pastayı büyütmek için çok yatırım yapmak gerekir. Çok yatırım yapmak için de çok tasarruf etmek şarttır. Çok tasarruf, az tüketim demektir. Az tüketim, zaten küçük olan pastadan yenen küçük dilimleri daha da küçültmeyi, en azından fazlaca artırmamayı zorunlu kılar. Çünkü düşük gelirli ailelerde tasarruf eğilimi doğal olarak düşüktür. Bu yüzden “pastayı büyütme” ile “pastayı eşit bölüşme” için alınması...