Önce bir hususu açık ve net olarak vurgulayım. Başkan Erdoğan’ın “faiz sebep, enflasyon neticedir” deyip faizi indirerek, enflasyonu düşürmeye kalkması hataydı. Merkez Bankası’nın faizi indirme kararını, tasarruf mevduatı sahipleri “doların fiyatı çıkacak” diye anladı. Bu sinyal üzerine derhal dolar almaya başladı ve doların fiyatı çok kısa sürede iki katına çıktı. Bu dolar talebi “cari işlemlerden” yani artan ithalattan doğmamıştır. Talep, tamamen spekülatif sermaye hareketidir. Gerek hane halkı gerek iş alemi, parasal varlığını koruma, hatta kâr saikiyle “dolara/dövize” yatırım yapmıştır. Tüketim ve yatırım harcamaları arttığı yani ekonomi ısındığı için değil, dolar fiyatı arttığı için enflasyon patlamış, onu düşürmek de zorlaşmıştır.
★★★
Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere. Erdoğan’ın faizi indirerek, enflasyonu düşürme hipotezi ne kadar yanlışsa, Türkiye gibi “dış-borç-kolik” ve “çift para birimli” bir ülkede, ulusal paranın faizini artırarak enflasyonu “kalıcı” olarak düşürme tezi de o kadar yanlıştır. Çünkü faizi...